Evli ve 4 çocuk annesi Gülhanım Daima, bahçesinde yetişen meyveleri kıymetlendirmek isterken, Kovid-19 sürecinde insanların doğal eserlere yöneldiğini görünce sirke yapmaya karar verdi.
Sirke imali konusunda internet üzerinden de araştırma yapan Daima, evvel bahçesinde bulunan meyveleri kullanarak doğal usullerle sirke üretimine başladı.
Kısa müddette eser çeşidini artıran Daima, 30 çeşit meyve ve zerzevattan yaptığı sirkeyi etrafında talep edenlere ve toplumsal medya aracılığıyla satıyor.
Yaşadığı konutun alt katını sirke üretimi için kullanan Daima, AA muhabirine, bu işe bahçesinde yere dökülen meyveleri nasıl değerlendirebileceği niyetiyle başladığını söyledi.
Babasının pekmez yapabileceğini söylediğini lakin kendisinin sirkeyi denemek istediğini belirten Daima, “Deneme yanılma prosedürüyle yapmayı başardım. İnternetten araştırmalarım oldu, kızlarım da yardımcı oldu. Böylelikle sirke üretimini başardım.” dedi.
Bahçesindeki meyvelerin yanı sıra etrafında doğal olarak yetişen meyvelerden de eşinin toplayıp getirdiğini anlatan Daima, “Sürekli çeşidi artırdım. Şu anda elimde 30 çeşit sirke bulunuyor. İsteğe nazaran de bunu çeşitlendirebiliyorum. Elma, alıç, üzüm, armut, kiraz, muşmula, kaktüs inciri, kızılcık, böğürtlen, kuşburnu, limon, zencefil, enginar, bal kabağı, erik, çam kozalağı, Trabzon hurması üzere birçok eserden sirke yapıyorum.” dedi.
El üretimi sirkede bakterilerin canlı olduğunu lisana getiren Daima, “İnsanlar da bunun farkına vardı. Bilhassa bağırsaklarımız için çok faydalı bakteriler olduğunu için talep ediliyor. Sirke yapmak kolay olduğu kadar sabır gerektiriyor. Doğallığı için cam kavanozlarda kuruyorum. 16 derece sıcaklığın altına düşmemesi için özel yerde koruma ediyorum. Meyve tatsızsa bal yahut pekmez de ekliyorum.” tabirlerini kullandı.
Sirkenin oluşumunun meyvesine nazaran 3 ila 6 ay ortasında değiştiğine işaret eden Daima, “Yaklaşık 3 yıldır doğal metotlarla sirke yapıyorum. Geçen yıl 350 kilogram sirke sattım. Bu yıl ise 500 kilogram sirke kurdum.” diye konuştu.