Gürhan ADANA / BURSA (İGFA) – Panele konuşmacı olarak katılan GiSP Bursa Grubu Başkanı Erkan Erdem geçen aylarda keşfedilen Yenişehir-Kayapa fayına dikkat çekerken, ekosistem tabanlı idare, afet dirençli kent ve köy, güçlü bina ve şuurlu tüketici, yaşamsal altyapı hizmetleri, afet ve hukuk, rant ve afet açmazında dirençli bir Bursa bahisleri anlatıldı.
Panele konuşmacı olarak katılan GiSP Bursa Grubu Başkanı Erkan Erdem, Yüksek Kent Plancısı – Petra Planlama Kurucusu Uluay Koçak Güvener, Bursa Uludağ Üniversitesi- Emlak İdaresi Programı Kısım Lideri Prof. Dr. Elif Karakurt Tosun, BEMO Yönetim Kurulu Üyesi Meral Türkeş, Yardımcı Meşru Hukuk Ofisi Ortak Av. Dr. Kazım Çınar ve moderatör Egemall Gayrimenkul Geliştirme Genel Müdürü Şükrü Cem Akçay birer sunum yaptılar.
GiSP Bursa Grubu Başkanı Erkan Erdem Ekosistem Tabanlı İdare ile ilgili sunumunda şunları kaydetti:
“Doğal afetlere dirençli yerleşimler için yalnızca binaların ve altyapı sistemlerinin güçlendirilmesi kâfi değildir. Ekosistem tabanlı bir idare modeli, doğal afet risklerini azaltmak ve doğal varlıklara ziyan vermeden yerleşimleri güçlendirmek için çok kıymetlidir.
Yerel idareler, çevresel faktörleri dikkate alarak afet risklerini azaltacak stratejiler geliştirmelidir. Bu stratejiler ortasında, mahallî ekosistemin sıhhatini korumak, su havzalarını ve erozyonla çabayı desteklemek, ormanları korumak ve restore etmek üzere doğal sistemlere dayalı tahliller bulunmaktadır. Ayrıyeten, kentsel planlama sürecinde, jeolojik ve topografik özelliklerin yanı sıra ekolojik hassasiyetlerin de dikkate alınması gerekmektedir.
Ekosistem tabanlı bir yaklaşım, afet risklerini azaltmanın yanı sıra, doğal kaynakların sürdürülebilirliğini ve toplumların uzun vadeli dayanıklılığını da artırabilir. Bu nedenle, mahallî idarelerin doğal afetlerle başa çıkmak için yalnızca teknik tahlillere değil, birebir vakitte ekosistem tabanlı stratejilere de odaklanmaları değerlidir. Bu formda, toplumlar hem doğal afetlere dirençli hale gelir hem de doğal çevreyi korur ve sürdürülebilir bir gelecek için adımlar atmış olurlar.”
Bursa Uludağ Üniversitesi Emlak İdaresi Programı Lideri Prof. Dr. Elif Karakurt Tosun, ömür kalitesi yüksek ve doğal afetlere karşı dirençli kentsel ömür oluşturmak emeliyle yasal ortaya atılan kentsel dönüşüm projelerinin rant odaklı bir yapılaşmayı beraberinde getirmesini ve bu süreçte müteahhitlerin, yapı sahiplerinin ve lokal idarelerin sorumluluklarını Bursa kenti özelinde ele aldı. Tosun, “Kentsel dönüşüm süreci ile yenilenen kentlerimizin geleceği; vatandaşların para harcamadan konutlarını yenileme isteği ile inşaat firmalarının daha çok kâr elde etme isteğine bırakılamayacak kadar kıymetli bir konudur” dedi.
Yüksek Kent Plancısı Uluay Koçak Güvener ise “Afetlere karşı direncin sağlanması çok disiplinli bir yaklaşımı ve işbirliğini gerektirmektedir. Bu çalışmaların makul bir sistematikte ve standartta olması için; memleketler arası yol haritalarına gereksinim duyulmaktadır. Türkiye’de kentsel direnç kavramının daha çok doğal afetler ve iklim değişikliği temelinde ele alındığı görülmüştür” formunda konuştu.
Avukat Dr. Kazım Çınar, “Temel hak ve hürriyetlerin korunmasında devlet yani yönetim sorumludur. Yani afet olması durumunda aslında sorumluluk yönetimin sorumluluğudur. Bir afet olduğu vakit yapıların çökmesi ya da can ve mal kayıpları olduğu vakit kusurlu ve hukuka alışılmamış bir fiille diğerine taammüden ziyan veren bu ziyanı gidermekle yükümlüdür” dedi.
Bursa Emlak Müşavirleri Odası (BEMO) Yönetim Kurulu Üyesi Meral Türkeş, satın alınacak binanın hangi yıl yapıldığının, kat mülkiyetinin olup olmadığının ve binanın planının denetim edilmesi gerektiğinin altını çizerken, kentsel dönüşümle ilgili riskli yapıların bakanlığın sitesinden denetim edilebileceğini kelamlarına ekledi.